Haftasonu eşimin doğduğu memleket olan Eskişehir'deydik. Eşimin halasının oğlunun düğünü vesilesiyle birkaç günlüğüne Antalya dışına cıkıp tatil yaptık. Tebdil-i mekanda ferahlık vardır sözüne binaen bize de bu tatil iyi geldi...Eskişehir'e evlendikten sonra da gitmiştik ama süre kısıtlı olunca  gezme imkanım olmamıştı. Bu sefer sabah kahvaltıdan sonra akşam yorulana kadar gezdik..Kaldığımız ev şehir merkezine yakın olunca genelde gideceğimiz yerlere yürüyerek gittik. Antalya'da raylı sistem olmadığı için Eskişehirde trafik bize çok karışık geldi, yürürken: " eyvah kaçın tramvay geliyor ! " sözlerini kendi aramızda epeyce duyduk :) 19 Mayıs tatili olduğu için caddeler çok kalabalıktı.Özellikle genç nüfus şehirde iki üniversite olduğu için çok fazla.
   Hamam yolu,Köprübaşı,Porsuk çayı civarında gezdik.Porsuk çayındaki üniversiteler arası kano yarışlarını izleme imkanımız oldu. Eskişehirin meşhur çiğ böreğini 1985 yılından beri faaliyette olan Papağan çiğbörekte yedik.Çok küçük olan bu dükkanda çiğbörek yemek için dışarıdaki sıraya girmek zorunda kaldık.Masalardan biri boşalınca bizi içeriye aldılar.Önceden tatmadığım birşey olduğu için bir porsiyon istedik.İsabetli bir karar olmuş çünkü bir porsiyonda kocaman kocaman 5 adet çiğbörek var.Eşimle bize tam yeterli geldi.Papağan çiğ böreğin duvarlarındaki resimlere bakınca birçok sanatçının buraya gelip çiğbörek yediğini gördük.İçinde kıyma olan bu börekler yağda kızarıyor.Bu mekandan ayrıldıktan sonra yine meşhur Madımak Dondurmalarının tadına baktık...
  Ertesi gün evlerinde kaldığımız akrabalarımızla birlikte tekrar çarşıya çıktık yorulunca ve karnımızdan açlık sinyalleri gelince ev sahibi bizi 1932 yılından beri sadece köfte yapan Tatlıdil köftecisine götürdü.Alıştığımızın dışında köfte servisi yaptılar.Köftelerin yanında kıtır kıtır kızarmış ekmekler ve üzüm şırası getirdiler...Afiyetle yedik.Şimdi sıra fotoğraflarda...




0 yorum: